11 Ağustos 2014 Pazartesi

Diego Ribas kimdir?

Fenerbahçe'nin transferlerine geçmişten günümüze coğrafi olarak baktığımız da en kıymetlilerini Brezilya'dan seçtiğini söyleyebiliriz.Bu konuda ince eleyip sık dokuyan sarı lacivertliler yine kulübün avrupa kupalarında en başarılı olduğu dönemlerin takımda Brezilyalıların çokluğu dikkati çeker hemen.Öyle ki teknik direktörü Zico,takımın kalbi Alex,kanatları Deivid Souza,savunmanın bel kemikleri Roberto Carlos ve Edu Drecana hep bu memleketin gurbetçileriydi.

Yine bir başka sambacıya takımın hucüm gücünü koordine etmesi için emanet ettiler...

DİEGO RİBAS DA CUNHA!!

Ülkenin başlıca mesleklerinden olan futbola girişi henüz 6 yaşındayken olan Diego,ilk deneyim günlerini Brezilya'nın amatör takımlarından Comercial'de başlar.Burada ki yeteneği ilgi çekicek olacak ki alt yapısıyla sırf ülkesini değil Avrupa'yıda ihya eden Santos'a adımını atar.Santos'a geldiğinde henüz 12 yaşında olan Ribas bir başka dünyaca ünlü yıldızla takım arkadaşlığı eder Robson De Souza!!!Nam-ı diğer ROBİNHO..Bu iki yıldız adayına ek Elano Blumer'in katkılarıyla da 2002 yılında takımlarını şampiyon yaparlar.



Temmuz 2004'te artık onun için bambaşka deneyimler gereklidir ki böylesi farkındalıklı bir yeteneği zaten başka bir şansı yoktur.Bunu uygulamaya sokacak takımın adı bir de Porto ise bavulları hazırlamanın vakti gelmiştir.

Porto'da başarılı sayılıcak performansa imza atamasada gol ve asist sayılarına esas alındığında 30 yakın karşılaşmada forma şansı buldu Diego ki  o dönem de mevkisine yakın Raul Meireles,Costinha,Maniche vardır ve önümüzde ki sezon ise bir başka Brezilya'lı yıldız Deco takıma monte edilecekti.Burada beklediği şansı fazla bulamayan Diego ileride kendini kanıtlayacağı takım olucak Werder Bremen'e transfer olucaktı.

Almanya'ya transfer olduğun da kendini bulacak olan Ribas,kendisinin özelliklerini rahatca sunacağı forvet arkası pozisyonun da oynayacaktı.
Şimdi herşey tamamdı..Tecrübe..gelişim..ve hali hazır da yıldız olduğunu hissettiricek ortam..O da beklentileri boşa çıkartmayacak henüz ilk maçlarında Bayern Münich'e karşı Liga Pokal'ı kazandılar.Hatta o sezon Alemannia ile oynanan maçta orta sahanın gerisinden attığı gol yılın golü seçilmişti..Werder Bremen'de 121 maçta 51 gollük bir performans sergileyen süper Brezilyalı kariyerin doruk noktaların da idi.Bu performansı göz ardı edilemezdi  ve İtalya'nın yaralı devi Juventus toparlanma sürecine girmiş ve takımına 10 numara pozisyonuna Diego Ribas'ı almak istiyordu.25 milyon Euro gibi astronomik bir rakama siyah beyazlıların yolunu tutacaktı.Bu dönem de milli takıma da davet alan Ribas'ın hayalleri bir bir gerçekleşicekti.






Juventus ile başlangancı pek parlak olmayan sambacının o dönem kötü kadro planlaması yapan İtalyan kulübünün de payı büyüktü tabii.Takımın kötü mazisinden sıyrılıp sabırlı bir şekilde  değilde hızlıca şahlandırmak adına büyük paralar harcayıp kötü kadro kurmalarından kaynaklı Ribas kendisinden bekleneni veremiyor ve Almanya'ya bu kez Wolfsburg'a dönüyordu.Bayern Münich'i dışarıda tutacak olursak oldukca yüksek bir maliyetle geri dönen Ribas kötü geçen bir bucuk seneyi unutmak istiyordu.

Gittiği her ülkede başarılı olsun veya olmasın her sezon ortalaması 30 maç olması ona yetenek anlamında olmasa da fizik kapasitesi olarak olgunluk ve takımdaşlık anlamında bir çok şey katmıştı.Wolfsburg menajeri Felix Magath ile yıldızı barışmayan Ribas 2011 2012 yaz transfer sezonunun son günü kendini yeniden bulacağı Atletico Madrid'e kiralanır..

İlk sezonun  da daha cok altarnetif olarak kadroda bulunan Diego Avrupa Finalinde attığı golle kariyerine yeni bir başarı Atletico Madrid takımına da bir avrupa kupası almasını perçinliyordu..

Alman takımına Avrupa Ligi şampiyon futbolcusu olarak döndükten sonra kendisi için vasat ama Alman ekibi için üst seviyede performans gösterecek ve en üst seviyeye cıktığı Atletico Madrid'e bu kez Avrupa'nın en büyük kupası Şampiyonlar Ligi'ni almak için geri dönecekti...

Burada Ş.ligi yarı finalin de Barcelona'ya Nou Camp'ta attıgı golu Uefa yılın golü olarak seçmişti.Tekrar tekrar youtube girip izlenecek şahane bir goldü...Sonrasında finalde bir başka İspanyol dahası diğer Madrid ekibi Real Madrid'i yenecek Şampiyonlar Ligini kazanacaklardı...

İşte Fenerbahçe böylesi yetenekli ötesin de yeteneğini kanıtlarcasına kariyerde bir futbolcuyu transfer etti..


''iyi ama bir Alex değil'' klişesini devammı ettirir yoksa tarihe mi gömer bilinmez ama onu ülke futboluna kazandırmak önemli bir gurur biz futbol severler için de harika bir keyif olacaktır...

HOŞ GELDİN DİEGO RİBAS  DE CUNHA



0 yorum:

Yorum Gönder